ÇAMURAT İZİ KALSIN
ÇAMURAT İZİ KALSIN
ABD Başkanı Joe Biden, daha önceki ABD başkanlarının eşiğine kadar getirip yapmadıkları Ermeni meselesinde “soykırım” sözcüğünü kullanarak nihayet yapmış oldu.
Biden bunu yaparken hiç utanmadan kendilerinin soykırımlar, katliamlar, insanlık dışı sömürgeci işgaller ve işkencelerle dolu geçmişlerine, bugünlerine hiç bakmadan 106 yıl önceki bir hadiseye hüküm verdi.
106 sene önce neler olup bittiğine dair tarihçilerin söylemesi gerekenleri bir siyasi kararla ve düşmanca sonuçla söyleyip çıkıvermek sadece ülkemize karşı bozulan mütefikliğin geldiği çaresizlik noktasıdır.
Biden’ın konuşma metninde özellikle bu ifadeyi “Türkiye’yi suçlamak için değil sadece bu tür hadiseler bir daha hiç yaşanmasın” diye kullandığını söylemesi tam bir ikiyüzlülük ve aba altından sopa göstermektir.
Biden bir soykırım görmek istiyorsa Andican’dan, Azerbaycan’a, Anadolu’dan Karabağ’a - Hocalı’ya bir göz atsın.
Daha net görmek istiyorsa kendi ülkesinde korumakla mükellef olduğu büyükelçilerimizin ASALA terör örgütü tarafından şehit edilişinin hesabını versin.
ABD başkanının ve soykırım tacirlerinin 1915 yılına kadar gidip oradan yaptığı vicdan söylemleri sadece Türk’e karşı kin ve intikam eseridir.
Zira Türkiye batının ve ABD’denin bölgede tahakküm altına alamadığı tek devlettir ve Türk Milleti Azerbaycan’ından, Kıbrıs’a, Özbekistan’a, Kazakistan’a, Kırgızistan ve Kazakistan’a kadar ABD’nin Ortadoğu’daki kanlı planlarının önünde set gibi duran tek millettir.
Ve dünya döndükçe bu millet emperyalizme ve uşaklarına gereken cevabı her zaman verecek zalimliğin karşısında mazlumların koruma kalkanı olacaktır.
Buradan şunu net açıklayalım; Ermeni Taşnak örgütünce akıllara durgunluk veren bir sürek avı neticesinde bulunup suikastlerle şehit edilen Talat Paşa, Enver Paşa, Sait Halim Paşa, Trabzon Valisi Cemal Azim, “Teşkilât-ı Mahsusa”nın yöneticisi Bahattin Şakir, yanı sıra Azerbaycan eski Başbakanı Fetali Han Hoyski, eski Adalet Bakanı Halil Bey Hasmemmedov halen bizim ruhumuza da yaşamakta ve ışığımız olmaktadırlar.
Neticede ABD Türkiye’ye karşı ermeni kozunu son kez kullanmıştır, bundan sonrası müttefikliğin çöküşüdür.
Bu çöküş sanıldığının aksine TÜRKİYE’ye dolayısı ile bütün Türk Milletine yarayacaktır.
Türk milleti atalarının namusunu kendi namusu sayan bir millettir.
O namus bu tür yalanlarla asla kirlenmemiştir ve kirlenmeyecektir.
Evet sözde “Ermeni Soykırımı”, emperyalist bir yalandır. Türk Dünyası Konseyi olarak, milletimizin onurunu, haklı bağımsızlık mücadelemizin meşruiyetini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelini, varlığımızı, birliğimizi tehdit eden bu yalana karşı mücadeledeki onurlu görevimizin farkındayız. Her koşulda, taşıdığımız bu onurlu sorumluluğun gereğini yerine getireceğimizi kamuoyu ile paylaşır, son sözümüzü ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözleri ile noktalamak isteriz: NE MUTLU TÜRKÜM DÜYENE!
0 Yorum