Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin (IKBY) tek taraflı kararı ile yapılacak referanduma sayılı günler kaldı.
Irak Merkezi Hükümeti’nin ve Türkiye, İran gibi bazı ülkelerin karşı duruşlarına rağmen süreç işlemeye devam ediyor.
Görünen o ki bu referanduma İsrail’den başka destek veren yok.
Sadece Amerika bunun zamanlamasının doğru olmadığını söylüyor, onun dışında bütün ülkeler bu referanduma karşı olduklarını ifade ediyor.
I. Körfez Savaşı ile 1990’larda Irak’ta başlan göçlerin meyvesini bekliyorlar.
ABD, Irak’a müdahalesinden sonra Kürt bölgesini fiilen Bağdat’tan ayırdı, uçuşa yasak bölge ilan etti.
Saddam’ın kimyasal silahından kaçan Kürtler Türkiye’ye sığındı.
O süreçte PKK çok sayıda militanını Türkiye’ye soktu.
ABD ise yüzlercesini alıp eğiterek şimdi kullanmaya başladı.
Başta Türkiye olmak üzere, neredeyse dünyanın tamamının karşı çıktığı referanduma, bu ülkenin ana muhalefet partisi lideri yeşil ışık yakıyor.
Bu referandumun Türkiye açısından hayati önem taşıyor.
Devleti yönetenlerin tüm dikkatlerini buraya verip en sert duruşu göstermesi gerekiyor.
Türkmenler için geri dönüşü olmayan bir yola çıkılmıştır.
Kuzey Irak'taki dalgalanma bütün bölgeyi etkileyecek.
Basit bir sandık basit bir oy kullanma işlemi olmayacaktır.
Bu referandumun acilen iptal edilmesi en hayırlı iş olacaktır.
Beyaz sarayın bu defa planı tutmayacak.
'Kerkük Türk'tür, Türk kalacaktır'.
Yazar Hakkında
SAVAŞ DEGİL BARIŞ OLMALI
Tarih boyunca çok sayıda insan savaşlarda hayatını kaybetmiştir, özellikle son iki cihan savaşında savaşlar cephede kalmamış bütün ülkeyi yakıp yıkmıştır.
Bun savaştan en iyi ve önemli ders çıkaran ise AB. Olmuştur
Her devletin arkasında bir süper güç vardır.
Irak ve Libya, Sovyetlerin Rusya'ya geçiş dönemine denk geldi yalnız kaldılar, yıkılıp parçalandılar. Suriye'de, İşit sayesinde o bölgelere ABD yerleşti. Kürt bölgeleri oluştu, bu bölgeler aynı zamanda İsrail'in dış güvenlik sınırları oldu.
Barack Obama´yı Filistin sorununun çözümü konusunda o meşhur sözlerinden dolayı İsrail yanlısı olmakla eleştirenler, bugün daha kötüsüyle yüzleşiyor. Adam açıkça söyledi; „gelin bugünkü sınırlarla İsrail´in varlığını tanıyın. Yoksa elinizde olanları da kaybedersiniz“ dedi. İsrail´i o topraklardan tamamen sürme hayalleriyle ezbere yaşayanlar, elde olanı da kaybetmeyi çaresiz seyrediyor.
Dünya bu sorunu çözmek zorunda. Çünkü Ortadoğu bu merkezden yayılan küresel terörden muzdarip. Bu coğrafyayı döverek olmuyor, sakinleştirmek şart. Aksi halde kan göz ,yaşı bitmeyecektir.
Filistin’in bugünkü durumu 1967 ve 1973 savaşlarından sonra artık kimsenin bu halk için savaşmayacağı gerçeğinin anlamış durumda. Gazze bu gerçek yüzünden ölüyor ve İsrail de kimsenin elini tetiğe götürmeyeceğini bildiği için öldürmeye devam ediyor. Aynı şey, ne yazık ki Lübnan ve hatta İran için de geçerlidir. Bu ülkeler için de hiçbir bölge ülkesi savaşın tarafı olmaz, olamaz. konuşanların ve ekranlarda savaş oyunu oynayanların bilmesi gerekir.
İkinci Dünya savaşına neden olaya baktığımızda
Dünya savaşı 1Eylül 1939 yılında
Almanya"nın Polanya,yı işğal etmesiyle
başladı. Ìngitere ve Fransa bu işgale
Almanya "ya savaş ilan ederek karşılık verdi.
Alman kuvvetleri 1940 baharında
Batı Avrupa'yı işğal etti savaşta
86 milyon insan öldürüldü.
Dünya bundan ders aldı.
Bu yüzden Üçüncü Dünya savaşı olmaz
diyorum. Olursa insanlığın sonu da olabilir.
0 Yorum