Telefon
WhatsApp
Köroğlu Türkleri’ kimdir?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya’da yaklaşık bir milyon Köroğlu Türkünün etnik temizlik riskiyle karşı karşıya kaldığını açıkladı. Peki, Erdoğan’ın Libya’ya askeri müdahaleye gerekçe olarak gösterdiği “Köroğlu Türkleri” kimdir? Tarihi kaynaklarda geçen adıyla “Kuloğlu” (KOULOUGHLİ), Osmanlı döneminde sadece Libya’ya değil, Kuzey Afrika’ya ( Mısır, Cezayir, Tunus, Libya, Fas) gönderilen Osmanlı askerlerinin ailelerini ifade ediyor. Bunlara Osmanlı için savaşan Türk korsanlar da dâhil olduğu zaman meydana büyük bir nüfus çıkıyor. Zamanla yerli halktan kadınlarla evlenen erkekler bu kadınlarında artık Köroğlu soyuna daha yakın olduğu görülmektedir. Osmanlı askerlerinin soyundan gelenlere verilen Kuloğlu sıfatı “Sultan’a hizmet edenlerin oğulları” anlamında kullanılıyor. İşte bu nedenle konuyu açmakta fayda mülahaza ediyorum. Osmanlı devleti döneminde Devletin bekası için gönderilen Türk tebaasında ki askerlerdir. Bu insanları zor ve dar gününde yalnız mı bırakmalıydık yoksa yarın bizim uç karakolumuz olarak onları korumamız mı, gerekiyor? Bence korunması gerekir. Büyük ve güçlü Devlet olmanın bir sorumluluğu vardır bana göre hükümet doğru olanı yaptı.

LİBYA aşiret sisteminden kurtulup Millet olamamıştır, aşiretler Ülkesi olarak anmakta fayda vardır. Bizimde soydaş aşiretimiz Libya genelinde 13 aşiret vardır kendilerini Kuloğlu olarak tanımlıyor: YADAR, Al-MAPASBA, Al-CHARAKSA, Al-JAHANAT, Al-FARATSA, Al-RAMLA, Al-DARATFA, IBAD, Al-CHAWAHDA, Al-MAPAWBA, QARARA, Al-ZAWABİ ve Al-BALABLA aşiretleri. Bu aşiretler 2011’de Kaddafi’nin devrilmesinde önemli rol oynadı ve bugün de Türkiye’nin bölgeye asker göndermesini destekleyen grupların başında geliyor. Trablus’u savunan UMH (Ulusal Mutabakat Hükümeti) destekleyen askeri gücün yüzde 80’i de MISRATALI Köroğlu Türkleridir. 2015’te bir dernek kuran Kuloğlu aşiretleri kendileri için “Köroğlu” ismini tercih ettiklerini açıkladı. Derneğin kuruluş amacını bölgede “Osmanlı kültürel mirasını yaşatmak” olarak tanımlıyor. Ancak Kuloğlu aşiretlerinin tamamı etnik olarak Türk kökene sahip değil. İçlerinde Kürt, Arnavut, Kafkas ve Libya dışındaki Osmanlı vilayetlerinden gelen Araplar da var ama hepsi kendisini TÜRK ırkından olduğunu söylüyor. Libya’daki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı FAYİZ es-SERRAC, Birleşmiş Milletlerin resmen tanıdığı hükümettir. Libya Başkanlık Konseyi Başkanı ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı sıfatıyla, ülkedeki geçiş hükümetinin liderliğini yürütmektedir. Ailesi, Libya’nın başkenti Trablus’un tanınan ailelerindendir. SERRAC ın babası, 1951 yılında bağımsızlığını kazanan Libya’da yönetime yakın bir isim oldu ve üst düzey görevlerde bulundu. FAYİZ es-SERRAC Muammer Kaddafi yönetimi döneminde çok sayıda kamu projesinde önemli rol oynadı. Siyasete girişi ise 2011 yılında Kaddafi’nin devrilmesiyle oldu. Libya’da kurulan Ulusal Geçiş Konseyi’ne dâhil oldu. Ailesinin ve kendisinin Trablus’ta ve ülkedeki saygın konumu, siyasette yükselmesinde önemli bir etken oldu. 2014 yılında Trablus’tan bağımsız aday olarak meclise seçildi. Bu dönemde Kamu Hizmetleri ve İskân Bakanlığı görevinde bulundu. Zamanla tanınan ve sevilen biri olan SERRAC, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan ve kurulmasına BM’nin öncülük ettiği Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin başbakanı oldu.

RUSYADA yapılan taraflar arası görüşmede ateşkes için 1 gün süre isteyen HAFTER metni imzalamadan Moskova’dan ayrıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘Darbeci HAFTER Moskova’dan kaçtı, masada yalan darbesi yaptı dedi. Libyalı General, Muammer Kaddafi’nin eski silah arkadaşı. Kaddafi’nin 1978 – 1987 tarihleri arasında komşu ülke Çad’a karşı açtığı savaşta cephe komutanıydı. Ancak esir düştü. Amerikan ordusunun yardımıyla kurtarıldı. ABD Sığınma hakkı tanımasıyla Amerika’ya yerleşen Halife HAFTER, istihbarat teşkilatı CIA. Merkezinin bulunduğu Virginia bölgesinde ikamet etti. O günden sonra ülke dışında Kaddafi’ye karşı faaliyetler sürdürmeye başladı. 1993 yılında CIA desteklediği başarısız darbe girişimini yönettiği gerekçesiyle ülkesinde idam cezasına çarptırılmıştı. Libya’nın Trablus ve SİRTE gibi batısındaki şehirleri BM tarafından desteklenen ve uluslararası alanda tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti; doğu kesimlerini ise TOBRUK merkezli General Halife HAFTERE bağlı gruplar kontrol ediyor. Libya’nın büyük oranda çöl olan güney kesimlerinin kontrolü de yerel aşiretlerin elinde. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Rusya, Fransa, Katar ve İtalya da Libya’daki duruma bir şekilde müdahil olan ülkeler arasında yer alıyor.

1993-1995 yılları arasında Libya’da Trablus Büyükelçiliği yapan diplomat Uluç Özülker, KULOĞLU Türklerinin, aşiret düzeninde yaşayan ve 400’ün üzerinde aşiretin yaşadığı Libya’da KULOĞLU Türklerinin Prestij sahibi olan bir zümre olduğunu belirtiyor. 1949’da bağımsızlığını yeni kazanmış Libya’nın ilk başbakanı Koloğlu Türklerinden Sadullah Koloğlu olup, kendisinin oğlu olan Orhan Koloğlu ise 70’li yıllarda Ecevit’in Libya özel temsilciliğini yürütmüştü. Koloğlu Türkleri Libya vatandaşlıklarının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına sahip. Libya ile Türkiye’nin tarihsel ilişkileri oldukça derinlere uzanıyor. Muammer Kaddafi’yle konuştuğumda, Osmanlı ümmetinin parçası oldukları yılları tarihlerinin en üst noktası olarak nitelendirmiş, o yılları asla unutamadıklarını söylemişti. Türk kökenli nüfus ne kadar? Kuloğlu nüfusu ağırlıklı olarak MISRATA, TRABLUS, ZAWİYA, DERNA, ZLİTEN ve BİNGAZİ bölgesinde yaşıyor. Libya’da bulunan Kuloğlu aşiretlerinin nüfusu 1936 sayımlarına göre yaklaşık 35 bin. Bu rakam o tarihteki Libya nüfusunun yüzde 4.7’ sine tekabül ediyor. Bu nüfusun 25 bini MISRATA bölgesinde yaşıyordu. Ancak Girit’tin Osmanlı’nın elinden çıkmasının ardından Türk nüfusun bir kısmının Libya’ya gelmesi, ülkedeki demografik yapıyı büyük oranda etkiledi. 1971 tarihli kayıtlara göre bu rakam yaklaşık 100 bindir. Son tahminlere göre Libya’daki Türk kökenli nüfusun bir milyonu geçtiği sanılıyor (LİBYANIN nüfusu 6.6 milyon). Özellikle 500 bin nüfuslu MISRATA da yaklaşık 300 bin Türk kökenli yaşadığı tahmin ediliyor. Bu rakama Girit’ten gelen Türkler de dâhil edilmiştir. Bu topluluk Türk kökenli olan yeniçeri ve leventlerden oluşuyor; zira Osmanlı açık denizlere çıkarken isyan çıkarırlar diye Türk kökenli savaşçılardan başkasına güvenmiyordu.

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!